kuluçka makinesi

KULUÇKA MAKİNESİ SONRASI BESLENME

KULUÇKA MAKİNESİ SONRASI BESLENME


Kuluçka Makinesi Sonrası Civcivlerin Bağışıklık Sistemini Güçlendirme

Kanatlılarda bağışıklık sistemi embriyonik dönemde gelişmeye başlar ve bütün bir yaşam boyunca devam eder. Bu gelişim bütün canlılarda olduğu gibi beslenmeden direkt olarak etkilenir.

Özellikle kuluçka makinesi çıkış sonrası ilk dönemlerde yumurta sarı kesesi anadan gelen antikorları sağlamasına rağmen tam olarak bu mekanizmayı destekleyememektedir. Bu nedenle bu gelişimi etkileyen ve dışarıdan yemle sağlanan optimum besin maddelerinin mümkün olduğunca erken hayvana verilmesinde yarar vardır. Ancak modern kanatlı üretimindeki gelişmelere paralel olarak civcivler yeme ve suya erken ulaştırılamamaktadır. Bu durumda hayvanın öncelikle performansı ve buna bağlı olarak da bağışıklık sistemi gelişimini olumsuz etkilediği yönünde bildirişler mevcuttur. Bu çalışmaların ışığı altında kanatlılarda kuluçka sonrası dönemde erken beslemenin ve bazı yeni besleme uygulamalarının (in ovo) bağışıklık sistemi gelişimi üzerine yararları olabileceğinden bu yönde çalışmalar artırılmalıdır.

Kuluçka makinesi kanatlı üretiminde damızlık hayvanlar, üretim sürüleri ve kuluçkanın ayrılmasıyla birlikte kuluçka makinesi çıkış sonrası civcivlerin yeme ve suya ulaşma süreleri uzamıştır. Bu süre kuluçka makinesinde geçen süre ile kümese yerleşim arasında geçen zamana göre değişir. Ayrıca taşıma araçları, kuluçkahanenin kümeslere olan mesafesi ve kuluçka makinesi uygulamalarına da bağlıdır. Üreticiler kuluçkadan çıkış sonrası aşılama, cinsiyet tayini vb. gibi işlemlerin yeme ve suya ulaşmayı geciktirdiği ve bu işlemlerin hayvanların performansı ile yaşama güçleri üzerinde olumsuz bir etkisinin olduğunun farkındadırlar ve bu etkileri azaltmak için tedbir almaya çalışırlar. Ana sorun, civcivlerin kuluçkahanelerde genellikle yemlenmemeleri ve hatta bütün bir gün boyunca tutulmaları, ayrıca taşınma esnasında da yemlenmelerinin söz konusu olmamasıdır. Üreticiler bu süre boyunca yemlenmeye ihtiyaç olmadığını düşünürler.

Çünkü geleneksel bir hüküm olarak yumurta sarı kesesinin hayvanları canlı tutacağı ve besleyeceği kabul görmüştür. Bu geçerli bir hükümdür, ancak modern kanatlı üretiminde tamamıyla geçerli değildir. Aksine kuluçkadan çıkanların hayatta kalması; besin maddesi olarak yumurta sarısının kullanımının yanında diğer yem kaynağının varlığına da gerçekten bağlı olabilir.

Civcivler kuluçka dönemi süresince yumurta sarısından beslenir ve yumurta sarı kesesi kalıntısı anadan gelen antikorların ana kaynağıdır. Bu antikorların etkin olabilmesi için, sadece yumurta kesesinden kan dolaşımına girmekle kalmamalı, aynı zamanda özellikle mikro organizmaların vücuda en rahat nüfus ettikleri yer olan mukozal dokular gibi saldırıya açık alanlara yayılabilmelidir. Civcivler ne kadar erken yem tüketmeye başlarlarsa, bağırsak hareketlerinin artmasıyla beraber yumurta sarı kesesi içeriği yüksek oranda sindirim kanalına geçer ve metabolizmanın da hızlanmasıyla yararlanımı artar.

Kuluçkadan yeni çıkan civcivlerin bağışıklık sistemi gelişimi üzerine ağızdan beslenmenin ciddi etkisini açıklayan üç mekanizma bildirilmektedir. Bunlardan birincisi; erken besleme sınırlı kalan substratları civcive sağlayabilir, ikincisi; erken yemleme hormonların veya diğer bağışıklık sistemi destekleyici maddelerin endojen olarak bulunma seviyelerini etkileyebilir ve üçüncü olarak da sindirim sistemindeki antijen varlığı primer bağışıklık hücrelerinin özellikle de B lenfositlerin tam farklılaşmasını tetiklemek için gerekli olabilir. Bu hücrelerin tam farklılaşması sekal tonsiller veya germinal merkezler gibi ikincil bağışıklık yapılarının gelişimi için de önemlidir 
Kanatlıların bağışıklık sisteminin bir kısmı kuluçka döneminde gelişir. Primer bağışıklık organları olan Thimus ve Bursa fabrikus’da lenfosid hücreler mevcuttur. Thimus’a lenfositlerin hareketi embriyo döneminin 6. gününden başlayarak birçok şekilde oluşur. Bu hücreler Thimus’a geçer ve periferal dokularda çoğalırlar. Thymositler (thimus gözesi) CD3+ dür (kanatlı homoloğu) ve embriyonik dönem süresince CD4 veya CD8 (T hücreleri) antijenlerini geliştirirler. Ancak bağırsak gibi periferal organlarda CD4 ve CD8 antijenlerinin gelişimi kuluçka sonrası oluşur. Dalak, sekal tonsiller, Meckel’s diverticulum, Harderian bezi ve sindirim kanalının dağınık lenfosid dokuları gibi ikincil bağışıklık sistemi organları kuluçka döneminde henüz tamamlanmamıştır ve bu organların gelişimi öncelikle Thimus ve Bursa’nın gelişimine bağlıdır. Benzer olarak lamina propria ile sindirim kanalının epitel hücrelerinde ve diğer ikincil bağışıklık sistemi organlarında T hücreleri vardır fakat onların kuluçka makinesi sonrası belli bir döneme kadar sitotoksik kapasiteleri gelişmez. İkincil tepkilerini artırma yeteneğini IgG ve IgA sirkulasyonu veya germinal merkezlerin varlığı belirlediği için broyler civcivlerinin kuluçka sonrası yaşamlarının 1–4 haftaları arasında görünmeye başlar.

Önemli Besin Maddeleri ve Bağışıklık Sistemi Üzerinde Etkileri
Amino asitlerden metiyonin; öncelikle mısır ve soya küspesinden oluşan broyler rasyonlarında sınırlandırıcıdır. Bu yüzden, toplam kükürtlü amino asitler (TSAA) ticari broyler rasyonlarında birinci derecede sınırlayıcı amino asit ihtiyacını belirtir. Yapılan bir araştırmada metiyoninin selullar ve humoral bağışıklık için önemli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca rasyonda % 0.13’den % 0.38’e kadar değişen oranlarda kolin düzeyinin bağışıklık üzerine önemli bir etkisi bulunmazken, sistein amino asidinin sellular ve humoral bağışıklık üzerine metiyonin % 70 -84 oranında etkili olduğu bildirilmiştir. Klasing ve Barnes civcivlerde immunolojik stress üzerine metiyoninin etkisini araştırdıkları çalışmada, metiyonince yetersiz beslenen civcivler metiyonin ihtiyacının belirlendiği immunolojik stress süresince optimum düzeyin altında interlökin (IL)-1 üretimine sahip olmuşlardır. Üstelik Swain ve Johri lökosit göçü inhibasyonunu optimize etmek için broyler civcivlerin ihtiyaç duyduğu metiyonin seviyesinin büyümeyi iyileştirmek için duyulan ihtiyaçdan daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.

Betain hücrelerin osmatik dengesinin sağlanması ve metil metabolizmasında yer alan bir amino asit türevidir. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada; Eimeria acervulina’yla enfekte edilmiş civcivlerde bağışıklık ve bağırsak fonksiyonu üzerine betainin etkisi incelenmiştir. Rasyon betain seviyesinin artmasıyla, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, civcivlerde koksidiyal mücadele süresince kanda ve korunmuş bir villus yüksekliğiyle sonuçlanan bağırsak epitelyumunda betain konsantrasyonu artış göstermiştir. Monositlerin ve makrofajların sırasıyla kemotaxis ve nitrik asiti açığa çıkarmalarını betain ayrıca geliştirmiştir. Tsiagbe ve ark. tarafından daha önce yapılan çalışmada % 0.60 metiyonin içeren rasyona betain ilavesi (rasyonun % 0.121) humoral ve sellular bağışıklıkda herhangi bir gelişme göstermemiştir. Broyler civcivlerin bağışıklığı üzerine betainin etkisini değerlendirmek için daha fazla çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır. Bakteriler, koksidialar veya virus gibi zararlılarla bulaşık bağırsağa sahip hayvanlarda sindirim kanalı sağlığını betain etkilediği için, özellikle sindirim kanalı sağlığına olumlu etkisi olan antibiyotiklerin kullanılmasını azaltacağından dolayı çalışmalar bu alanda artırılmalıdır.

Kuluçka makinesi hakkında cevabını bulamadığınız sorularınız için veya kuluçka makinası fiyatları ve hobi kuluçka makinası fiyatları hakkında detaylı bilgi almak için lütfen 0242 227 06 76 - 0530 224 60 51 numaralı telefonlarımızda biz arayın...
Ödeme şekli: Sitemizde kredi kartına 9 taksit imkanı, Banka havalesi yada kapıda nakit ödeme veya kapıda kredi kartı ile tek çekim ödeme olanakları mevcuttur.

Görünüm: Liste / Tablo
Göster:
Sırala:
Kuluçka Makinesi 112'lik BILDIRCIN
Kuluçka Makinası KM-112       Kuluçka Makinesi KM-112 hobi ama..
TL960.00
KDVsiz: TL960.00
Kuluçka Makinesi 112'lik HİNDİ
Kuluçka Makinesi KM-112  Hindi Kuluçka Makinası  Hindi Çıkımı : Hindileri yetişt..
TL960.00
KDVsiz: TL960.00
Çağan Kuluçka Makinaları © 2023 Kuluçka makinesi